ÖDP: KIBRISI KIBRISLILAR YÖNETMELİDİR http://www.odp.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=2581&tipi=3&sube=0
Kıbrıslı kardeşlerimizin kendi kendilerini yönetme taleplerini doğru ve haklı buluyoruz ve Kıbrıslı emekçilerin güvencesizliğin yaygınlaştırılmasına dönük politikalarına karşı yürüttüğü mücadele ile dayanışma içerisinde olacağız.
Tayyip Erdoğan ülkemizde emekçi halka yönelik sürdürdüğü tavrını Kıbrıslı Türk toplumuna da yöneltti. Türkiye`nin ‘padişahı`, Kıbrıs`ın ‘sömürge valisi` olmaya soyunmuş görünen Erdoğan Kıbrıslılara ülkelerinde yürüyüş yaparken hangi pankartı açacaklarını, hangisini açmayacaklarını söyleyerek Kıbrıslı Türk toplumunu tehdit ediyor.
Kıbrıs uzun yıllardır Ankara tarafından bilinçli olarak üretimden kopartılarak bir ‘kumarhaneye` çevrildi. Kıbrıslılar bu duruma itiraz ettiklerinden ‘seni de paranı da istemiyoruz` diye isyan ediyorlar. Kıbrıs halkının tepkisi son dönemde yine Ankara merkezli dayatılan neo-liberal sömürü politikalarına ve Kıbrıs`ın cemaatler eliyle kuşatılmaya çalışılmasına karşıdır.
AKP, Kıbrıs`ı kendisine bağlı bir belediye zannediyor, öyle görmek istiyor. O yüzden Tayyip Erdoğan KKTC başbakanına kameraların önünde maaşını soruyor. Hiçbir halkın böyle bir tarzı hazmetmez ve hazmetmemelidir. Kıbrıslıların ‘Ankara Elini Yakamızdan Çek` talebi kendi geleceklerini kendilerinin belirleme arzusudur ki bu haklı bir taleptir.
Kıbrıs`ı Kıbrıslılar yönetmelidir.
AKP, Kıbrıs konusunda milliyetçilik kozunu ileri sürerek kendini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Oysa mesele ‘yavru vatanın` korunması değil, Tayyip Erdoğan`ın da her fırsatta söylediği gibi NATO ve ABD için stratejik önemi olan Kıbrıs`ın elde tutulması meselesidir.
Kıbrıslı kardeşlerimizin kendi kendilerini yönetme taleplerini doğru ve haklı buluyoruz ve Kıbrıslı emekçilerin güvencesizliğin yaygınlaştırılmasına dönük politikalarına karşı yürüttüğü mücadele ile dayanışma içerisinde olacağız.
Dayanışma duygularımızı ifade etmek için 14-15 Şubat 2011 tarihlerinde Kıbrıs`ta olacağız.
ALPER TAŞ Kıbrıs uzun yıllardır Ankara tarafından bilinçli olarak üretimden kopartılarak bir ‘kumarhaneye` çevrildi. Kıbrıslılar bu duruma itiraz ettiklerinden ‘seni de paranı da istemiyoruz` diye isyan ediyorlar. Kıbrıs halkının tepkisi son dönemde yine Ankara merkezli dayatılan neo-liberal sömürü politikalarına ve Kıbrıs`ın cemaatler eliyle kuşatılmaya çalışılmasına karşıdır.
AKP, Kıbrıs`ı kendisine bağlı bir belediye zannediyor, öyle görmek istiyor. O yüzden Tayyip Erdoğan KKTC başbakanına kameraların önünde maaşını soruyor. Hiçbir halkın böyle bir tarzı hazmetmez ve hazmetmemelidir. Kıbrıslıların ‘Ankara Elini Yakamızdan Çek` talebi kendi geleceklerini kendilerinin belirleme arzusudur ki bu haklı bir taleptir.
Kıbrıs`ı Kıbrıslılar yönetmelidir.
AKP, Kıbrıs konusunda milliyetçilik kozunu ileri sürerek kendini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Oysa mesele ‘yavru vatanın` korunması değil, Tayyip Erdoğan`ın da her fırsatta söylediği gibi NATO ve ABD için stratejik önemi olan Kıbrıs`ın elde tutulması meselesidir.
Kıbrıslı kardeşlerimizin kendi kendilerini yönetme taleplerini doğru ve haklı buluyoruz ve Kıbrıslı emekçilerin güvencesizliğin yaygınlaştırılmasına dönük politikalarına karşı yürüttüğü mücadele ile dayanışma içerisinde olacağız.
Dayanışma duygularımızı ifade etmek için 14-15 Şubat 2011 tarihlerinde Kıbrıs`ta olacağız.
Genel Başkan
09.02.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder