“Futbol kitlelerin afyonudur” sözünü uzun bir süre var, haksız çıkaran bir futbol taraftarlığı oluştu Türkiye’de. TEKEL, UPS ve Türkan Albayrak mücadelelerinde, saflarda yerini alarak birçok taraftar grubu yerinin, işçi sınıfının yanında ve enternasyonalizmde olduğunu göstermiştir.
Livorno’lu taraftarların Irak’ta Nasiriye kentinde, direnişçiler tarafından öldürülen, İtalyan askerini “işgalci” olarak niteleyerek “saygı duruşunda” durmayı reddedikleri o büyük enternasyonalist tavırdan esin alarak, Forza Livorno’yu kurmuş bir gelenek süregelmektedir.
Ama gelgelelim, bu “sol açık”ta duran taraftar kitlesine mal olmuş ÇARŞI gibi bir grubun ,Kıbrıs’ta faşistlerin organize ettiği bir yürüyüşte bayrak sallayıcı olmaları, pek de akla mantığa uygun gelmiyor. İstanbul’da UPS işçisinin yanında yürüyen ve işçi sınıfını heycanlandıran bu taraftarların bayrakları Kıbrıs’ta yabancı faşistlerin, tamamen Kıbrıs dışından gelerek şovenist etkinliklerde bulunan faşist sivil-toplum örgütlerinin eylemlerinde dalgalanmaktadır. ÇARŞI’nın anarşizm sembollü bayrağı “Kıbrıs Türktür Türk kalacak!”, “Mücahide uzanan eller kırılsın!” sloganlarıyla kolkola dalgalandı. Bunların yanında ULTRASLAN da ordaydı.
ÇARŞI’nın Kıbrıs’taki kabahatı bununla da kalmıyor. Kıbrıs’ı yarım ve 12 Eylül Cuntası’nın kurduğu KKTC’nin bayrağıyla gösteren şovenist logosunun da “Çarşı milliyetçiliğe karşı!” sloganıyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Anarşist sembolüyle, yarısı kesilip atılmış Kıbrıs’ın ve 12 Eylül’ün Kıbrıs hatırası KKTC bayrağının iç içe geçtiği bir Logo’nun nasıl mide bulandırdığı hayal bile edilemez. UPS işçisinin yanında yürüyen Çarşı insanına da bu şoven tutum yakışmaz.
Bir süre önce Genç Mücahitler adında yeni icat edilmiş bir kontr-gerilla örgütüyle birlikte, sözde spor ambargolarına karşı yürüyüş organize eden Çarşı, Kıbrıs’taki faşist hareketin aktifleşmesine çaba harcamaktadır. 25 Aralık günü de “Türklük Dünyası Gençliği” ile tamamen dışardan Kıbrıs’a getirilmiş ve otellerde beslenerek sokağa salınmış faşistlerle bu kez de KKTC’ye uygulanan sözde izolasyonlara karşı yürüdüler. Lefkoşa, 25 Aralık Cumartesı günü “Kıbrıs Türktür Türk Kalacak!” gibi kafatasçı bir sloganla uyandı.
Tamam da birden nerden çıktı bu “spor ambargoları”na ve “izolasyonlara” karşı yürüyüş düzenlemeler. Bunca zamandır kimsenin neden aklına gelmedi de Çarşı sağolsun Kıbrıslı’ya armağan etti! Kuzey Kıbrıs, Türkiye’nin sömürgesi; bunu hatırlatarak başlamak en doğrusu. Her sömürge gibi Kıbrıs da sömürgecisine kâr ettirmek mecburiyetindedir. Önce Galatasaray, Trabzonspor, Beşiktaş ve sırada da Fenerbahçe’ye dağıtılacak “sömürge toprakları” var. Kıbrıs’ın en değerli toprakları olan Karpaz Kıyı Şeridi, Türkiye’nin “4 Büyükleri” için parsellenmiş durumda. Kıbrıs’ın yerli takımlarının adı dahi böyle şeyler için anılmazken bu durum manidardır. Kıbrıs, Türkiye basınında “milli dava”, “yavru vatan”, “Başbakan’ın maaşı” üzerinden basitleştirilerek bir aşağılama ve şovenizm aracına dönüştürülürken, aslında bu söylem Türkiye’nin hakim sınıflarının Kıbrıs’ta yaptıkları pis işleri örtbas etmeye yaramaktadır.Göstere göstere yaptıkları vurgunlar, görünmeyenler yanında ne ki… Kıbrıs’ta açılan ve açılacak olan TC Devlet Üniversiteleri’nin Özel Üniversite Şubeleri için dağıtılan topraklar ve teşvik paraları; ayni şekilde oteller için dağıtılan topraklar ve teşvik paraları, olur olmaz her yere yapılan camiler artık kontrolden çıkmış durumdadır. Merkezi Otobüs Teminali’ne Kıbrıslıların karşı çıkmasına karşın ısrarla Türkiye’deki Selimiye Cami şeklinde bir cami inşaası projesi başlamıştır, ayni şekilde benzer bir proje de Apostolos Andreas Manastırı için vardır. Kuzey Kıbrıs’ta kalan son Kıbrıslı öğeleri de AKP yerle bir etmekte kararlı. Ayni zamanda Kıbrıs Türk Hava Yolları batırılarak el konmuştur. Eğer Türk Devleti’nin sömürgesindeki izolasyonlarla ilgili bir sorunu olsaydı önce uçak şirketini batırmazdı. Beşiktaş Çarşı’ya yakışan batırılan KTHY işçisi yanında durmaktır, Kıbrıslı’nın haklarını gasbedenlerle değil.
Sözde spor ambargolarının ve izolasyonların asıl sebebi olan, Kıbrıs’taki Türk işgaline karşı çıkmak Enternasyonalist tavrın gereğidir. UPS işçisinin yanında duran Çarşı’ya da yakışan KKTC-Çarşı’yı kınamak olacaktır. Beşiktaş Çarşı’yı Kıbrıslılara karşı işlenen bu suça ortak olmamaya davet ediyoruz.
Aziz ŞahLivorno’lu taraftarların Irak’ta Nasiriye kentinde, direnişçiler tarafından öldürülen, İtalyan askerini “işgalci” olarak niteleyerek “saygı duruşunda” durmayı reddedikleri o büyük enternasyonalist tavırdan esin alarak, Forza Livorno’yu kurmuş bir gelenek süregelmektedir.
Ama gelgelelim, bu “sol açık”ta duran taraftar kitlesine mal olmuş ÇARŞI gibi bir grubun ,Kıbrıs’ta faşistlerin organize ettiği bir yürüyüşte bayrak sallayıcı olmaları, pek de akla mantığa uygun gelmiyor. İstanbul’da UPS işçisinin yanında yürüyen ve işçi sınıfını heycanlandıran bu taraftarların bayrakları Kıbrıs’ta yabancı faşistlerin, tamamen Kıbrıs dışından gelerek şovenist etkinliklerde bulunan faşist sivil-toplum örgütlerinin eylemlerinde dalgalanmaktadır. ÇARŞI’nın anarşizm sembollü bayrağı “Kıbrıs Türktür Türk kalacak!”, “Mücahide uzanan eller kırılsın!” sloganlarıyla kolkola dalgalandı. Bunların yanında ULTRASLAN da ordaydı.
ÇARŞI’nın Kıbrıs’taki kabahatı bununla da kalmıyor. Kıbrıs’ı yarım ve 12 Eylül Cuntası’nın kurduğu KKTC’nin bayrağıyla gösteren şovenist logosunun da “Çarşı milliyetçiliğe karşı!” sloganıyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Anarşist sembolüyle, yarısı kesilip atılmış Kıbrıs’ın ve 12 Eylül’ün Kıbrıs hatırası KKTC bayrağının iç içe geçtiği bir Logo’nun nasıl mide bulandırdığı hayal bile edilemez. UPS işçisinin yanında yürüyen Çarşı insanına da bu şoven tutum yakışmaz.
Bir süre önce Genç Mücahitler adında yeni icat edilmiş bir kontr-gerilla örgütüyle birlikte, sözde spor ambargolarına karşı yürüyüş organize eden Çarşı, Kıbrıs’taki faşist hareketin aktifleşmesine çaba harcamaktadır. 25 Aralık günü de “Türklük Dünyası Gençliği” ile tamamen dışardan Kıbrıs’a getirilmiş ve otellerde beslenerek sokağa salınmış faşistlerle bu kez de KKTC’ye uygulanan sözde izolasyonlara karşı yürüdüler. Lefkoşa, 25 Aralık Cumartesı günü “Kıbrıs Türktür Türk Kalacak!” gibi kafatasçı bir sloganla uyandı.
Tamam da birden nerden çıktı bu “spor ambargoları”na ve “izolasyonlara” karşı yürüyüş düzenlemeler. Bunca zamandır kimsenin neden aklına gelmedi de Çarşı sağolsun Kıbrıslı’ya armağan etti! Kuzey Kıbrıs, Türkiye’nin sömürgesi; bunu hatırlatarak başlamak en doğrusu. Her sömürge gibi Kıbrıs da sömürgecisine kâr ettirmek mecburiyetindedir. Önce Galatasaray, Trabzonspor, Beşiktaş ve sırada da Fenerbahçe’ye dağıtılacak “sömürge toprakları” var. Kıbrıs’ın en değerli toprakları olan Karpaz Kıyı Şeridi, Türkiye’nin “4 Büyükleri” için parsellenmiş durumda. Kıbrıs’ın yerli takımlarının adı dahi böyle şeyler için anılmazken bu durum manidardır. Kıbrıs, Türkiye basınında “milli dava”, “yavru vatan”, “Başbakan’ın maaşı” üzerinden basitleştirilerek bir aşağılama ve şovenizm aracına dönüştürülürken, aslında bu söylem Türkiye’nin hakim sınıflarının Kıbrıs’ta yaptıkları pis işleri örtbas etmeye yaramaktadır.Göstere göstere yaptıkları vurgunlar, görünmeyenler yanında ne ki… Kıbrıs’ta açılan ve açılacak olan TC Devlet Üniversiteleri’nin Özel Üniversite Şubeleri için dağıtılan topraklar ve teşvik paraları; ayni şekilde oteller için dağıtılan topraklar ve teşvik paraları, olur olmaz her yere yapılan camiler artık kontrolden çıkmış durumdadır. Merkezi Otobüs Teminali’ne Kıbrıslıların karşı çıkmasına karşın ısrarla Türkiye’deki Selimiye Cami şeklinde bir cami inşaası projesi başlamıştır, ayni şekilde benzer bir proje de Apostolos Andreas Manastırı için vardır. Kuzey Kıbrıs’ta kalan son Kıbrıslı öğeleri de AKP yerle bir etmekte kararlı. Ayni zamanda Kıbrıs Türk Hava Yolları batırılarak el konmuştur. Eğer Türk Devleti’nin sömürgesindeki izolasyonlarla ilgili bir sorunu olsaydı önce uçak şirketini batırmazdı. Beşiktaş Çarşı’ya yakışan batırılan KTHY işçisi yanında durmaktır, Kıbrıslı’nın haklarını gasbedenlerle değil.
Sözde spor ambargolarının ve izolasyonların asıl sebebi olan, Kıbrıs’taki Türk işgaline karşı çıkmak Enternasyonalist tavrın gereğidir. UPS işçisinin yanında duran Çarşı’ya da yakışan KKTC-Çarşı’yı kınamak olacaktır. Beşiktaş Çarşı’yı Kıbrıslılara karşı işlenen bu suça ortak olmamaya davet ediyoruz.
Forza Livorno
Enternasyonalist Dayanışma.
enternasyonalist_kibris@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder